Fotoğraflı köpek ırkları rehberimize hoşgeldiniz. Dünya üzerinde soyları devam eden ve yetiştirilen yaklaşık olarak 240 köpek cinsi vardır. Her ırkın kendine has karakteri, korumacı yapısı, diğer canlılar ve hayvanlanlarla uyumu, çocuklarla anlaşması gibi özellikleri bulunur. Size yol arkadaşı olacak köpeğinizi, yaşayacağı hayat ve sizin ihtiyaçlarınıza göre bir ırktan seçmeniz hem size hem de köpeğinize mutlu bir hayat sunar.
AFFENPİNSCHER AÇIKLAMASI
Bilinen en eski süs köpekleri arasında yer alan Affenpinscher “küçük bıyıklı şeytan” lakabıyla dünya genelinde fanlara sahiptir. Küçük ırk olması onun cesur olmayacağı anlamına gelmez, kendini büyük ırk köpek zanneden tavırlar sergileyebilen bu sevimli cins kendine duyduğu güvenle de tanınmaktadır. Siyah, füme ve bronz karışımı renklere sahiptir, çok sevimli bir suratı vardır. Genel olarak küçük çocuklarla iyi anlaşamaz ancak yetişkin aile bireyleri ile de arasından su sızmaz. Oldukça nadir bir türdür ve tüylerinin düzenli bakımı gereklidir. Aile bireylerine karşı sevgi dolu olan Affenpinsher meraklı ve akıllıdır. Genellikle sessizdir yalnız herhangi bir tehdit hissettiğinde işler değişebilir. Meydan okumak onun işidir, karşısında büyük bir köpek olması ona geri adım attıramaz. Bu nedenle de yavruluk döneminden itibaren iyi eğitilmeli ve sosyalleştirilmelidir. Günlük kısa yürüyüşler ile egzersiz ihtiyacı karşılanabilir. Yabancılara karşı temkinli davrandığı bilinen bu cins apartman hayatına mükemmel bir şekilde adapte olabilir. Mutfakları, evleri ve ambarları haşerelerden ve kemirgenlerden kurtarma içgüdülerine sahip atalarının mirasını korumaktadır.
Küçük ırktır ve oldukça hafif olduğu ifade edilebilir. Yetişkinlik dönemindeki erkeklerin ve dişilerin kiloları 3 – 6 arasında değişiklik gösterebilir. Boy uzunlukları ise 23 – 30 cm arasındadır. Gururlu ve asil küçük dostumuz kilo almaya orta derecede meyilli olduğundan veteriner kontrolleri sırasında kilo durumlarının kontrol edilmesinde fayda vardır.
Affen, Almanya orijinli bir cinstir. 1600’lü yıllarda Almanya’da bulunan ahırlardaki sıçanları ve haşereleri temizlemek için geliştirildiler. Daha sonra fare avlamaları için mutfaklarda çalışmaya başladılar. Görev değişiklikleri onların ev köpeği olmaları adına önemli bir dönüm noktası oldu. İlerleyen dönemde Brussel Griffon ve Minyatür Schnauzer gibi ırkların gelişiminde katkıları olduğu düşünülmektedir. Münih en popüler oldukları merkez olsa da Almanya’nın genelinde tercih edilen bu cinsin standartları 1913 yılında oluşturulmuştur. AKC tarafından 1936 yılında tanınmışlardır.
Yetişkinlik dönemindeki Affen dişileri her doğumda 2 ya da 3 adet yavru dünyaya getirirler. Çok fazla çiftleştirilmemeleri gerekir, bu hem dişilerin hem de yavruların sağlığı için doğru olmayacaktır. Gebelikleri 60 – 64 gün arasında sürer.
Orta derecede tüy döken cinslerden biri olan Affenpinsher haftada 2 – 3 kez taranmalıdır. Gözlerine zarar verecek tüyleri ise makasla kısaltılmalıdır. Baş kısımlarındaki tüyler genellikle öne doğru fırçalanır ve görüşlerinin açılması için ters V şeklinde kesilir. Burun çevresindeki tüylerin de düzenli olarak kısaltılması gerekir. Tüyleri çok hızlı uzamadığı için iki üç ay aralıklarla bu işlemin tekrarlanması gerekir. Dişleri düzenli olarak fırçalanmalı ve tırnakları da kontrol edilip ayda bir kez kısaltılmalıdır.
Enerjik, sevgi dolu ve oyuncu bir ırktır; uykuyu çok fazla sevmez. Bu nedenle aktif bir hayatı olanlar için muhteşem bir hayat arkadaşı olacakları kabul edilir. Gün içerisinde 10 – 12 saatlik bir uyku onların ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olacaktır. Bekçilik içgüdüleri çok kuvvetli olduğundan uykuları aralıklı olarak bölünebilir.
Canlı, aktif, meraklı ve eğitilmezlerse oldukça başlarına buyruk olan bu tür erken dönemde sosyalleştirilmelidir. Kendilerini büyük köpeklerle kıyasladıkları ve maalesef boyutlarının büyük olduğunu düşünmeleri onların hayatlarını riske atacak davranışlar sergilemelerine neden olabilir. Üstelik çocuklarla da araları pek iyi olmadığı için bazı durumlarda agresif hareketler sergileyebilirler. Onların erken itaat eğitimi almaları tavsiye edilir, böylece onunla konforlu bir hayat sürmek mümkün olur. Eğitimin ilk aşamalarında ciddi bir direnç göstermeleri ve inat etmeleri alışıldık bir tutumdur. Zaman içerisinde sivri huyları törpülenebilir. Eğitimleri sırasında onların zekalarının küçümsenmemesi gerekir, komut öğretme süreleri çok uzun tutulmamalıdır. Sıkılabilirler ve ilgileri dağılabilir. Küçük ırk deneyimi olan kişiler tarafından disipline edilmeleri daha kolay olacaktır.
Onların beslenmeleri için kaliteli küçük ırk mamalarının tercih edilmesi gerekir. Yavruluk ve gebelik gibi özel gelişim dönemlerinde doğru beslendiklerinden ve ihtiyaçları olan tüm mineral ve vitaminleri aldıklarından emin olunmalıdır. Kilo almaya orta derecede meyilli oldukları için beslenmelerinin uygun egzersizlerle desteklenmesi gerekir.
Çok yaygın olarak bulunan bir cins olmasalar da cesaretleri ve koruma içgüdüleri sayesinde pek çok aile için vazgeçilmez bir dost olmayı başarmıştır. Yüksek enerjiye sahip olmaları sebebiyle mutlaka aktif yaşamı olan kişiler tarafından yetiştirilmesi gereken Aidi’ler için özgürlükleri çok önemlidir. Sevgi dolu ve koruyucu bu köpekler çocuklarla iyi anlaşır ve bir aile için doğru bir seçim olur. İçgüdüsel olarak kendi alanlarına giren diğer hayvanları tehdit olarak görmeleri sinirlenmelerine neden olabileceği için bu ırkın aldığı eğitim ön plana çıkıyor. Kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bu güzel gözlü köpekler, koruma güdüleri sebebiyle yabancılara karşı da agresifleşebildikleri için mutlaka ailesinin onunla çok zaman geçirmesi tavsiye edilir.
Orta ırk köpekler arasında yer alan Aidi’ler için belirlenen ideal kilo aralığı yetişkin erkeklerde 25 – 28 kg, yetişkin dişilerde ise 23 – 26 kg’dir. Erkek ve dişi arasında çok ciddi bir boyut farkı yoktur ama pek çok ırkta olduğu gibi dişiler daha minyondur. Yetişkin erkelerde ortalama yükseklik 54 – 64 cm olarak belirlenmiştir, dişilerde ise bu aralık 50 – 62 cm’dir.
Chien de l’Atlas ya da Kabile Köpeği olarak da bilinen bu ırkın kökeninin Kuzey Afrika’da bulunan Atlas Dağları’ndan geldiğine inanılıyor ve anavatanının Fas olduğu kabul ediliyor. Irkın ortaya çıkış tarihi ile ilgili net bir bilgi olmasa da cinsin kökeninin çok eskiye dayandığı düşünülmektedir. Fenikeliler tarafından yetiştirildiğine dair düşünceler olan bu cins bir dönem sürü köpeği olarak sınıflandırılmış olsa da temel görevi bekçilik yapmak ve uyarıda bulunmaktır. Fiziksel olarak yeterince güçlü olmadıkları için yırtıcılara karşı koruma gücü yoktur.
Bu köpeklerin doğumda ortalama olarak 5 – 8 arasında yavru doğurması beklenir. Ancak bazı durumlarda 12 yavrunun doğması da mümkündür. Doğacak yavru sayısı dişi ve erkek köpeğin genel sağlığına, çiftleşme sayısına, erkek köpeğin sperm kalitesine ve dişinin boyutlarına bağlı olarak değişmektedir.
Kalın, yoğun ve çift katlı kürkleri vardır. Bu durum düzenli olarak taranma ihtiyacını ortaya çıkarır. Normal dönemlerde düzenli olarak taranmadıkları zaman çok fazla tüy dökebilirler. Mevsimsel olarak tüy dökmeleri beklenir. Bu olay yılda bir ya da iki kez ortaya çıkar ancak yine düzenli taranma sayesinde orta seviyede bir tüy dökme sorunu ile süreç atlatılabilir. Bu köpeklerin çok fazla yıkanmaması gerekir. Yılda bir ya da iki kez banyo yapmaları kürklerinin hava geçirmeme özelliğinin bozulmasına neden olabilir.
Bu köpekler ortalama olarak günde 12-14 saat arası uyuma ihtiyacına sahiptirler. Aktif ve enerjik olmaları sebebiyle çok fazla uyumak onlar için pek yaygın bir davranış değildir. Verilen aralıktan fazla uyuyan köpeklerin biraz daha harekete ve egzersize ihtiyacı olabilir. Yavruların günde 20 saat uyuması beklenir. Köpek yaşlandıkça uyku ihtiyacı artacaktır. Günlük ortalama uyku süresi 16-18 saate kadar çıkabilir.
Enerjik bir ırk olmaları sebebiyle eğitim oldukça önemlidir. Eğitimde süreklilik, sabır ve tutarlılık önemlidir. Aidi’ler eleştiriye, azarlanmaya ya da kızılmaya karşı olumsuz tepki verirler. Bu nedenle eğitimlerinde sabırlı olmak ve motivasyon sağlamak gerekir. Koruma içgüdüleri sebebiyle yabancılara karşı agresif bir tutum sergilemeleri ve diğer hayvanlarla anlaşabilmeleri için mutlaka erken dönemde eğitime başlanması tavsiye edilir. 8-10 haftalık köpeklerde sosyalleşme eğitimine başlanması yabancılara karşı tavırların değişmesine yardımcı olur.
Orta ırklar için hazırlanmış olan mamalar bu köpekler için tercih edilir. Ancak Aidi’lerin çok enerjik ve aktif olduğu unutulmamalıdır. Beslenme planının onların günlük enerji ihtiyaçlarını karşıladığından emin olmak gerekir. Ayrıca onların egzersiz ihtiyaçlarının düzenli olarak karşılanmaması da kilo problemlerine neden olacaktır. En sağlıklı köpek ırklarından birisi olan Aidi’lerin bilinen yaygın bir sağlık problemi olmaması mama seçiminin daha kolay yapılmasını sağlar. Köpeğin yaşına göre yavru, yetişkin ya da 7 yaş üzeri için formüle edilmiş köpek mamaları tercih edilebilir.
Akıllı, özgür, inatçı, cesur ama aynı zamanda da tam bir oyun müptelası olan Airedale Terrier, aile yaşantısına mükemmel ölçüde uyum sağlayan cinslerden biridir. Her ne kadar apartman hayatı ona uygun olmasa da yeterince egzersiz yaptırıldığında ailesiyle birlikte uzun ve mutlu bir hayat sürecektir. Diğer köpeklere ve yabancılara karşı çok sevecen yaklaşmadığı için eğitim sürecine erken başlanması gereken bu ırktaki dostlarımızda havlama sorunu sosyalleşmeleri ile birlikte kontrol altına alınabilir. Bölgesine karşı aşırı bir koruma içgüdüsü besler ve genlerinde bekçilik vardır. “Terrierlerin Kralı” olarak adlandırılır ve sevimliliği ile dillere destan inatçılığını dahi sempatik hale getirebilir. Onun enerjisi bitmek tükenmek bilmez, avcılık yetenekleri de takdire şayandır. Tek başlarına zaman geçirmek pek onların tarzı değildir, kendi çaplarında onları yalnız bırakan aile bireylerinin eşyalarına zarar vererek bir ceza mekanizması oluşturabildikleri bilinmektedir. Çünkü çiğnemek onların en sevdiği şeylerden biridir! Hem çeviktir hem sportiftir hem de görev bilinci çok yüksektir. Bu nedenle hem spor hem de iş köpeği sınıflandırmalarında adını geçirir.
Oldukça atik, enerjik ve çevik bir yapıya sahip olan Airedale Terrier cinsi köpeklerin ağırlıkları cinsiyet doğrultusunda değişiklik gösterebilir. Yine de erkeklerin ortalama 25 kilonun üzerine çıkabildikleri bilinmektedir. Yeterince egzersiz yapmadıklarında kilo artışları görülebilir bu nedenle kalori dengelerinin sağlanması gerekir
Airedale Terrier cinsinin menşei İngiltere’dir. Bu cins yaklaşık 150 yıl önce Yorkshire West Riding’deki bir vadide çiftçiler tarafından yaratılmıştır. Şimdilerde soyu tükenen siyah ve kahverengi terrierlerin çiftleştirilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Irkın gelişimi 1840’lı yıllarda ilerlemeye başlamıştır. Su samuru, tilki, porsuk, su sıçanları ve daha birçok hayvanı avlamak için geliştirilen bu cins hem çok iyi yüzebilmesi hem de koku duyusunun gelişmişliği ile mükemmel bir yoldaş haline gelmiştir. 1. Dünya Savaşı sırasında Jack adında cesur bir Airedale Terrier, İngiliz karargahına bir mesaj iletmekle görevlendirildikten sonra misyonunu yerine getirip tüm taburun hayatını kurtarmayı başarınca kendisi Victoria Haçı ile ödüllendirilmiştir. Atalarından yadigar bu cesaret günümüzde de devam etmektedir.
Çok akıllı ve sadık bir profil çizen bu cinsin dişileri ortalama 8 yavru dünyaya getirir. Her bir doğumda 7 – 10 arasında yavruya sahip olan Airedale Terrier dişilerinin gebeliği 60 gün civarında sürmektedir. Yavrular dünyaya geldikten sonraki iki hafta boyunca dış dünyayı göremezler ve anneleri tarafından desteğe ihtiyaç duyarlar.
Airedale Terrier çok tüy döken cinslerden biri değildir, yine de yılın belirli dönemlerinde tüy dökme sorununda artış meydana gelebilir. Her hafta 1-2 kez taranmaları ve yılda iki kere tüylerinin temizlenmesi gerekir. Parmak arasındaki tüylerin temizlenmesinin ihmal edilmemesi de önerilmektedir. Diğer tüm kuyruklu dostlarımızda olduğu gibi bu cinsin tırnakları da düzenli olarak kesilmelidir. Özellikle apartmanda yaşamaları gerekiyorsa tırnaklarının bakımına dikkat edilmelidir.
Yavruluk döneminde günde yaklaşık 18 saat uyuyan Airedale Terrier cinsi dostlarımız yetişkinliğe adım attıktan sonra standart bir uyku düzenine kavuşurlar. Gün içerisinde yüksek enerjisiyle baş döndüren bu ırka egzersiz yaptırıldığında uyku kalitesi de genel sağlığı da iyileşecektir. Basık bir burun yapısına sahip olmadığından horlamazlar ve uykuları esnasında varlıklarıyla yoklukları anlaşılmaz.
Erken yaşta sosyalleştirilmeleri gerekir. Bu süreçte özgüvenleri artar, mutlu olurlar ve eğitime pozitif yanıt verirler. Saldırganlık eğilimleri, havlamaları ve kavgaya karışma ihtimalleri de bu şekilde azaltılabilir. Onun eğitiminde en önemli unsur saygısını kazanabilmektir. Bu nedenle eğitim sürecinde fazla sert davranılmamalı ve onun tüm komutlara uyması için baskı yapılmamalıdır. Onlar oldukça zekidir ve çoğunlukla kendi kararlarını kendileri vermek isterler. Eğitimlerinde olumlu motivasyon mutlaka kullanılmalıdır.
Genel anlamda oldukça sağlıklı olan bu ırkta kalça problemleri görülebilir. Kilo kontrollerinin sağlanması, yüksek enerji ihtiyaçlarının yerine getirilmesi ve dengeli beslenmeleri adına yüksek kalitede mamalar onların sağlıklarının sürdürülebilmesi için yeterli olacaktır.
Aristokrat güzelliği, ağırbaşlı duruşu ve naif doğası ile dünyanın en eski köpek ırklarından birisi olduğu düşünülen Afgan Tazısı, aktif yaşama sahip kişilerle keyifli ve mutlu bir hayat sürebiliyor. Bu köpekler her zaman sahip oldukları zarafet ile ön plana çıksalar da aynı zamanda aslında iyi bir koruyucu ve avcı olarak da bilinirler. Modern köpek ırklarının yanı insanların ya da laboratuarların müdahalesi ile ortaya çıkanların çok öncesinde aramızda olan ve bazal ırk olarak kabul gören Afgan Tazısı, 1927 yılında standartları kabul edilerek AKC tarafından tanınmıştır.
Uzun salınımlı tüylerin altında oldukça atletik ve çevik bir vücut vardır. Bu güzellik timsali köpekler için ideal kilo aralığı yetişkin erkeklerde 20 – 27 kilo olarak belirlenmiştir. Dişiler için belirlenen aralık ise 18 – 22 kg’dir. İdeal kilonun belirlenmesinde boy büyük bir öneme sahiptir. Yetişkin erkeklerin yüksekliği 66 – 73 cm iken dişilerde yükseklik 60 – 66 cm’dir. Yükseklik ve kilo oranına bakıldığı zaman bu cinsin neden çık zarif göründüğünü anlamak mümkündür.
Bir efsaneye göre bu cins Nuh’un Gemisi’nde yer alan köpek cinsidir. Bu efsane ırkın ne kadar eski olduğunu anlatır. Afganistan, Pakistan ve Hindistan gibi geniş bir alanda görüldüğü için tam olarak hangi ülkeye ait olduğu bilinmeyecek cinslerden birisidir. 1800’lü yıllarda batıya yolculuğu başlayan ve İngilizlerin arasında oldukça popüler olan ırk sonrasında Amerika’da ünlenmiştir.
Yetişkin, sağlıklı ve bakımlı bir dişi 15 yavru dünyaya getirebilir. Bu çok sık karşılaşılan bir durum olmamakla birlikte ortalama olarak 6-8 yavru doğumu standart kabul edilebilir. Sağlıklı, ideal boyutlarda ve genç bir yetişkin olmak yavru sayısının artmasında etkilidir. Ayrıca erkeğin sağlık durumu ve sperm kalitesi de yavru sayısında oldukça etkilidir.
Afgan Tazısı ipeksi, uzun tüyleri ile ön plana çıkar. Bu cinsin tüylerinin kesinlikle tıraşlanmaması veya kırpılmaması gerekir çünkü köpeğin tüm ihtişamı kaybolur. Orta derecede tüy dökerler, mevsimsel olarak tüy dökümünde artış olabilir. Haftada üç kez uzun tüylerin taranması gerekir. Ayrıca düzenli olarak banyo yapmaları ve banyoda köpeklerin cilt tipine uygun pH derecesine sahip şampuan ve saç kremi ile yıkanmaları önemlidir. Sık banyo yapması gereken köpekler için iyi bir saç kurutma makinesi yardımcı olacaktır.
Her ne kadar aktif ve enerjisi yüksek köpekler olsalar bile onlar da pek çok ırk gibi günlük 12 saat uykuya ihtiyaç duyarlar. 12 saatlik ortalama yetişkin ve sağlıklı köpekler için normaldir. Yavrular ve 7 yaşın üzerindekiler için uyku ihtiyacı daha fazladır. Yavrunun günlük ortalama uyku süresi 20 saate çıkabilir. 7 yaşın üzerindekiler de 16 – 18 saat kadar uykuya ihtiyaç duyabilir. Uyku süresi ne olursa olsun egzersizler ve düzenli yürüyüşler ihmal edilmemelidir.
Ağırbaşlı, özgürlüklerine düşkün ve bağımsız olmaları sebebiyle erken dönemde eğitim onlar için önemlidir. Geç kalınan bir eğitimde inatçı olabilirler. Genel olarak ihtiyatlı ve içe kapanık bir cins oldukları için eğitim sosyalleşmelerinde kritik bir öneme sahiptir. İçgüdüsel olarak avlanmak isteyeceklerinden erken dönemde diğer hayvanlarla sosyalleşmeleri tavsiye edilir. Sahiplerine gösterdikleri sadakat gerçekten tartışmaya kapalıdır ve sahip değiştirmek bu köpekler için depresif ve zor bir deneyim olacaktır. Bu nedenle onun enerjisine ayak uydurabilecek ve ona ömürlük yuva verebilecek kişiler tarafından bakılmalıdır.
Yüksek kaliteli besinler bu cinsin hareketli olmak için ihtiyaç duydukları enerjiyi karşılamak için idealdir. Beslenme planı oldukça önemlidir. Zarif vücut yapıları ve çok aktif olmaları kilolarının standartların altına düşmesine neden olabilir. Bunu engellemek için düzenli kilo takibi yapılmalıdır. Yavruların günlük ihtiyacı büyüme sürecinde oldukları için daha fazladır. Bu durum hamileler için de geçerlidir. 7 yaş ve üzerinde ise uyku süresinin artması ve yaşa bağlı hareketlerin azalması ile birlikte kilo alma eğilimi ortaya çıkabilir. Doğru mama seçimi yaşa, genel sağlık ve kilo durumuna göre yapılır.
Çok zeki, çok heybetli, çok sadık ve çok fedakar… Kökleri Anadolu’ya dayanan Akbaş ırkı sürü koruma, çobanlık ve aynı zamanda bekçilik özellikleri çok gelişmiş bir tür olma niteliği taşımaktadır. Bağımsızlık onun ruhunda vardır, geniş arazileri katetmek atalarının ona bıraktığı bir mirastır. Bu nedenle apartman hayatına kesinlikle uygun olmadıkları bilinir. Beyaz renkli bu cesur ırk deneyimli kişiler tarafından eğitilmelidir, itaat etmek pek onların tarzı değildir. Büyük ırka mensup bu karizmatik dostlarımız yabancılara ve diğer hayvanlara karşı oldukça şüpheci yaklaşabilir. İnsan rehberliğine ihtiyaç duymadan sürüleri güdebilmeleri onların yalnızca Türkiye’de değil dünya genelinde tercih edilebilen bir cins olmalarını sağlamaktadır. Sürüleri ile birlikte dolaşmaları onları mutlu eder, kendine güvenleri ise ciddi anlamda yüksektir. Kısa beyaz ya da açık bej renkli tüyleri onların sürüler içerisinde fark edilememesi noktasında büyük bir avantaj sağlar. İşlerini oldukça ciddiye alırlar ve eğer aile bireyleri evde yoksa tanıdıkları kişileri dahi yaşam alanlarına yaklaştırmazlar. Çocuklarla aralarında bağ olduğu söylenebilir, ancak onları lider olarak görmediklerinden sert hareketlere maruz kaldıklarında yanlış yorumlayabildikleri de bilinmektedir.
Karşımızda tam bir ağır sıklet var diyebiliriz. Akbaşların kiloları cinsiyetlerine göre değişiklik gösterebilir. Bu iri kemikli ırkın dişileri 58 kg, erkekleri ise 65 kg’a kadar çıkabilmektedir. Doğru bir beslenme ve yeterli aktivite sayesinde formlarını koruyabilirler. Bu nedenle bu cins bir dost edinmek isteyenlerin en azından enerjilerini atmaya yetecek büyüklükte bir bahçeleri olması önerilir.
Tarihi yaklaşık 3000 yıl önceye dayanan Akbaş köpeklerin anavatanı Türkiye’dir. Orta Asya’da Anadolu’ya göç esnasında ülkemize getirildikleri düşünülür. Türkiye’nin Batı ve Orta Anadolu Bölgesi’nde yaşarlar. Genetik bilimciler bu cinsin genetik atalarının Orta Asya kurtları olduğunu belirlemiştir ve aynı zamanda Macaristan’da bulunan Kuvasz türü ile akrabalıkları olduğu düşünülmektedir. Bölge hakimiyetine son dere önem veren ve sürülerinin güvenliği için her şeyi yapmaya hazır olan büyük dostlarımız yabani hayvanlara karşı dahi saldırganlık gösterebilirler. Doğaları gereği aşırı korumacı olmaları onların en büyük üstünlüklerinden biri olarak yorumlanmaktadır.
Büyük ırka mensup birçok cins gibi Akbaş dişileri de tek seferde 8-12 adet yavruyu doğurabilir. Gebelik süreci 58-65 gün arasında tamamlanır. Bir batında kaç yavru dünyaya gelebileceği dişinin gençliğine, ne kadar sağlıklı olduğuna ve büyüklüğüne göre farklılaşabilir. Erkeğin rolü de oldukça önemlidir. Olgunlaşan, dişiye karşı üstünlük kurup çok sayıda çiftleşen erkeklerin yavru sayısı da artacaktır.
Akbaş cinsi dostlarımız çok fazla tüy dökmezler. Mevsim geçişlerinde her zamankinden fazla tüy dökme yaşanır, ancak bakımları oldukça kolaydır. Haftada birkaç kez fırçalanarak daha sağlıklı tüylere kavuşmaları sağlanabilir. Genelde bahçelerde ya da arazilerde yaşadıkları için tüy sorunu evlere taşınmadığından onları fırçalamak ihmal edilmektedir, edilmemesi gerekir.
Büyük ırklar günün büyük kısmını uyuyarak geçirebilirler. Akbaşlar için de aynı söylem geçerlidir. Ancak onların uykuyla aralarındaki ilişki biraz farklıdır. Bahçelerde koruma görevi yaptıklarında boş zamanlarında kestirseler de tetikte olmaya devam ederler. Sürülerinin başında olduklarında ise uyur gibi görünürken yalnızca dinlenirler. Bu ırk her zaman tetikte olduğu için her an uyanık pozisyona geçebilir.
Eğitim sürecinde sabırlı ve dengeli olunması gerekir. Özgür bir doğaya sahip oldukları için onların eğitime hızlı bir şeklide yanıt vermesi beklenmemelidir. Eğitim sürecinde çıkardıkları zorluklar onların algı eksikliğinden kaynaklanmaz, oldukça zekidirler ancak bağımsızlıklarına fazlasıyla düşkün olurlar. Büyük dostunuzun eğitimi için deneyimli kişilerden yardım almak doğru olacaktır ve eğitim yavruluk döneminden itibaren başlatılmalıdır. Yaklaşık 6 ay süren eğitim sonunda onunla daha konforlu bir yaşam sürmek mümkündür.
Bu tür yemek seçmez, ancak yine de mümkün olduğunca kuru mama ile beslenmesi gerekir. Kılçık, tavuk kemiği, kuzu ya da dana kemiği gibi besinler bağırsaklarında delinmelere yol açabilir. Üstelik sağlıklı gelişimleri için özellikle yavruluk döneminde eksiksiz beslenmeleri şarttır. İlerleyen dönemde kalça sorunları sıklıkla görülebilir ve gelişimleri düzenli olarak takip edilmelidir.
Türkiye orijinli bu iri ve gösterişli ırk aynı zamanda cesareti ile de dikkat çekiyor. Kangal ile en çok karıştırılan ırkların başında gelmesi ile de bilinen Aksaray Malaklısı kangal ile karşılaştırıldığında daha iri bir yapıya sahiptir. Çoban köpeği sınıflandırmasında yer alır, oldukça zeki ve dirençlidir. Ailesine çok bağlı olsa da diğer köpeklere ve yabancılara karşı tolerans göstermez. Apartman hayatı için kesinlikle uygun değildirler.
Dev ırklara mensup olan Aksaray Malaklısı cinsi dişiler 50 – 80; erkekler ise 70 – 120 kilogram ağırlığa ulaşabilirler.
Anavatanı Türkiye’dir. Aksaray ve çevre illerinde küçükbaş ve büyükbaş sürülerin korunmasında ve güdülmesinde yüzyıllardır görev yapmaktadırlar.
Malaklı dişilerinin yılda bir kez doğum yapmaları önerilir, fazla doğum sağlıklarına zarar verebilir. Doğum başına 6 – 9 arasında yavru dünyaya getirebilirler.
Orta dereceden biraz daha fazla tüy döktüğü bilinen bu ırk haftada birkaç kez fırçalanmalıdır. Kulaklarının ve tırnaklarının bakımının da ihmal edilmemesi gerekir.
Görev bilinci yüksek bir cinstir. Büyük ırk olması nedeniyle günde 12 – 14 saat uyuyabilir ancak tetikte olmayı da sürdürür.
Heybetli dostunuzun eğitiminin başarılı olmasını istiyorsanız onun güvenini kazanmalısınız. Onun dostu olduğunu hissettirirseniz ilk adımı atmış olursunuz. Sesinize duyarlılık kazanmasını sağlamalı ve yavruluk döneminden itibaren onu sosyalleştirmelisiniz. Elbette özel bir görev verecekseniz o doğrultuda yapmanız gerekenler değişecektir. Daha önce köpek yetiştirmediyseniz eğitim konusunda profesyonellerden destek alabilirsiniz.
Malaklı beslenmesi büyük ırk köpek mamaları ile yapılabilir. Ek olarak onun kalsiyum ihtiyacının karşılanması adına destekler de kullanılabilir. Veterinerler en doğru yönlendirmeleri yapacaklardır. Öğün miktarı yaşına, büyüklüğüne ve aktivite düzeyine göre değişebilir.
Amerikan Cocker Spaniel’ler aile ile takılmayı seven ancak ruhundaki avcı sebebiyle oldukça enerjik olan nazik ve eğlenceli olmaları ile tanınırlar. Kolay eğitilebilen, hızlı adapte olan, çocuklarla, yeni tanıştığı insanlarla ve diğer evcil hayvanlarla geçilebilen ve zekası ile herkesi kendine hayran bırakan bu köpekler bir ailenin yanında çok mutlu olabilirler. Çocuklarla keyifli zaman geçirecek bir patili bir aile üyesi ararken öne çıkan Labrador ve Golden Retriever ırklarından çok daha popüler olan bu köpek yumuşak bakışlı koyu renk gözleri, sevecen tavırları ile insanı kendine hayran bırakmayı gerçekten başarıyor.
AKC standartlarına göre sportif ırkların en küçüğü olarak tanımlanan bu köpekler için boy ve kilo standartları çok önemlidir. Güzellik yarışmalarının favorileri olan bu köpekler için boy ve kilo için oldukça katı kurallar belirlenmiştir. İdeal kilo aralığı 10,5 – 13,5 kg aralığındadır. AKC’ye göre yetişkin erkekler için ideal yükseklik 36,6 – 39,3 cm aralığındadır ve bunun altı ya da üstü yarışmalardan diskalifiye nedenidir. Yetişkin dişilerde ise 34,3 – 36,8 cm aralığındadır. Yine bu aralığın dışında kalan köpekler yarışmalardan diskalifiye edilir.
Spaniel’lerin tarihi 14. yüzyıla kadar gitmektedir ve köpekler boyutlarına göre sınıflandırılmaktadır. Ancak köpeklerin arasındaki boyut farklılıklarının geldiği nokta nedeniyle 1940’lı yıllarda Cocker Spaniel ve İngiliz Cocker Spaniel olarak iki ırka ayrıldılar. 1955 yılında yayına giren bir Disney filmi olan Lady & The Tramp ile birlikte bu köpeklerin popülerliği arttı. Bir ırkın popülerliğinin artmasının nihai sonucu olarak da bu cins köpekler kötü ve hızlı bir şekilde yetiştirildi. Bu durum cinsin karakter ve fiziksel özelliklerinin farklılaşmasında etkili oldu. Günümüzce safkan Bir Amerikan Cocker Spaniel sahibi olmak isteyenlerin mutlaka iyi bir yetiştirici ile iletişime geçmesi gerekiyor.
Bu köpekler doğumda 1 – 7 arasında yavru dünyaya getirebilirler. Genel ortalamaya bakıldığında ise doğan yavru sayısının 5 olduğu görülmektedir. Doğacak yavru sayısının çiftleşen dişinin ve erkeğin fiziksel özelliklerine, çiftleşme sayısına, genel sağlık durumuna ve dişinin boyutlarına bağlı olduğu unutulmamalıdır.
Bu güzel kürklü köpekler biraz tüy döker ve dikkatli bakım isterler. Cocker Spaniel’lerin baştan çıkarıcı bir ipeksi görünüme sahip olan tüyleri herkesi kendine hayran bırakır. Oysa bu görünümü elde etmek kolay değildir. Özellikle tüylerin uzun kalmasını istiyorsanız haftada bir kez banyo yaptırmalı ve taramalısınız. Pek çok insan köpeğini kısa tüylü olarak büyütür ve düzenli olarak tıraş ettirir. Buna rağmen 2 haftada 1 yıkanmaları gerekir.
Pek çok yetişkin köpek gibi Spaniel’ler de günde ortalama olarak 12 saat uykuya ihtiyaç duyarlar bu süre 14 saate kadar çıkabilir. Onların uyku arzusuna aldanıp egzersizlerini azaltmak ise büyük bir hata olacaktır. Cocker Spaniel yavruları günün yaklaşık olarak 20 saatini uykuda geçirirler, 7 yaşın üzerindeki köpekler ise günde 16 saat kadar uyuyabilirler. Uyku saati ne kadar fazla olursa olsun bu köpeklerin sportif bir ırka ait olduğu ve enerjilerini atmaları gerektiği unutulmamalıdır.
İnsanları memnun etmekten keyif alan karakteri ile oldukça kolay eğitilebilir bir ırk olan Spaniel’ler için erken sosyalleşme ve yavruluk dönemindeki temel eğitim dersleri çok önemlidir. Ödül mamaları ve övgü onlar için en iyi motivasyon kaynağıdır. Eğitim sürecinde çok tekrar yapılması ve sabırlı olunması gerekir çünkü bu köpekler her zaman oyun oynamak isterler.
Dikkatinizi ondan biraz çektiğiniz anda sevimli bakışları ve masum duruşu ile herkesi kendisine yemek vermesi için ikna eden bir canlıya dönüşecek Spaniel’lerin mutlaka sıkı bir beslenme planı olması gerekir. Kilo olma potansiyeli nispeten yüksek olan bu ırkın mutlaka yüksek kaliteli kaloriler alması gerekir. Bunun yanı sıra düzenli egzersiz ve günde iki kere yürüyüş yapmak kilo kontrolünün sağlanması açısından büyük önem taşır.
Dövüş köpeği geçmişi olması sebebiyle ön yargı ile yaklaşılan Amerikan Pitbull Teriyeri, aslında doğru yetiştirildiği zaman agresif olmayan, sevecen ve koruyucu bir cinstir. Amerika’nın ikonik köpeklerinden birisi olan Pittie’ler, toplumsan ön yargılarla birlikte istenmeyen cinsler arasana dahil olmuşlardır. Kaslı yapısı ve çevik olması sebebiyle oldukça ideal bir koruyucudur. Nazik ve sevecen bir yapıya sahip olmaları doğru eğitim ve yaklaşım ile mümkün olan bu köpeklerin, mutlaka bilinçli bir şekilde bakılmaları gerekir. Bulldog ve Terrier kırması olan Amerikan Pitbull Teriyeri, 1800’lerin başında ortaya çıkan köpek dövüşlerinde kullanıldılar. Bu durum da ırkın agresif tavırlar ve saldırganlıkla anılmasına neden oldu.
Irkın kilo ortalamasına bakıldığı zaman dişiler ve erkekler arasında dikkat çekecek bir fark bulunmadığı görüşür. Yetişkin erkekler için ideal kilo 26 – 30 kg olarak kabul edilir, yetişkin dişiler için bu aralık 22-26 kg olarak belirlenmiştir. APBT olarak da tanımlanan bu ırkta her köpeğin görünümü değişse de ortalama olarak ağırlık ve boy oranı sabit olmaktadır. İdeal kilo tanımlaması yapılırken bu duruma dikkat edilmesi ve bu tanımın mutlaka bir veteriner tarafından onaylanması gerekir.
Amerika kökenli olan bu ırk, ülkede bir dönem yasal olarak yapılan köpek dövüşlerinin vazgeçilmez katılımcıları arasında yer alıyordu. Köpek dövüşünün yanı sıra oldukça iyi bir koruyucu ve bekçi olan bu ırk aynı zamanda çocuklarla çok iyi anlaşması sebebiyle de kırsalda yaşayan ailelerin ilgisini çekmeyi başarmıştır. 1898 yılında resmen tanımlanan APBT’ler günümüzde de popülerliklerini sürdürmeyi devam ettiriyorlar. Irk tanımında gözlerin badem şeklinde, kulakların küçük ya da orta boyda ve düzgün bir kas yapısı olması net bir şekilde belirtilmiştir.
Her yetişkin dişi için yavru sayısı farklı olsa da ortalamaya bakıldığı zaman bir Pittie’nin 5 ile 10 arasında yavru doğurması beklenir. Doğacak yavru sayısının annenin boyutlarına, yaşına, sağlık durumuna ve çiftleştiği erkeğe bağlı olduğu unutulmamalıdır.
Kısa ve oldukça pürüzsüz bir kürkü olan bu köpeklerin rutin aklıma ihtiyacı vardır. Haftada birkaç kez taranmak hem sağlıkları açısından hem de tüy dökümünü kontrol etmek için gereklidir. Ancak çok fazla tüy dökmeleri beklenmez. Sağlıklı bir beslenme ve düzenli bakım tüy dökme miktarını oldukça azaltır. Cildin temiz ve bakımlı olması için pH değeri cildine uygun olan bir şampuan ile belirli aralıklarla yıkanması gerekir.
Yetişkin köpekler için uyku süresi ortalama olarak günde 12-14 saat olarak bilinir. Yavrular ve yaşlılar için süre değişmektedir. Yavru Pittie’ler günün 18 – 20 saatini uyuyarak geçirebilirler. Uyku süresi fazla gözükse de bu cinsin enerjisi de yüksektir. Bu nedenle uyku zamanına aldırış etmeden düzenli olarak egzersiz yaptırılması gerekir.
Enerjik ve atletik bir ırk olan APBT’ler için eğitim büyük önem taşır. Köpeğin inatçı ve başına buyruk olmaması, agresifleşmemesi ve saldırganlaşmaması için mutlaka doğru eğitimi alması gerekir. İtaat eğitimi ile birlikte sevecen ve dostane bir karaktere sahip olabilirler. Toplumsal ön yargı sebebiyle insanların çok tepkili yaklaştığı ırklardan birisi olan Pittie’ler yanlış yaklaşımla birlikte bu ön yargıları doğrulayabilirler. Tasmasız gezmeleri onlar için doğru değildir. Kavgacı olmasalar bile başka bir köpeğin meydan okumasına karşı sakin kalamayabilirler. Eğitimlerinde sosyalleşmeye yer verildiği takdirde hem çocuklarla hem de diğer evcil hayvanlarla iyi geçinebilen bu ırk, sadık ve sevecen bir arkadaş olarak ailesinin her zaman yanında olur.
Alerjenlere tepki olarak cilt hastalığı oluşturabilen ırk için özenli bir beslenme planı gerekir. Hipotiroid Pittie’ler arasında çok yaygındır. Bu hastalık metabolizmanın yavaşlanmasına ve köpeğin kilo almasına neden olur. Köpeğin kilosuna, yaşına, sağlık durumuna ve varsa alerjilerine göre mama seçilmesi gerekir. Yüksek kaliteli besinlerden alınacak kaloriler ile sağlıklı bir gelişim sağlayabilen Pittie’ler için yemeğin düzenli olması çok önemlidir. Yemek saatlerini belirlemek ve bir düzende beslenmesi sağlamak sağlığı için gereklidir. Orta ırklar için özel olarak üretilen mamalar, Pittie’ler için uygun olacaktır.
Görünümü ile Beagle cinsi köpekleri andıran Amerikan Tilki tazısı, Amerika Birleşik Devletleri orijinli bir ırktır. Uzun bacakları ve narin vücudu onun muhteşem bir koşu yeteneğine sahip olmasını sağlar. Yumuşak başlıdır ve özgürlüğüne düşkündür. Çocuklarla, köpeklerle, kedilerle ve hatta yabancılarla da iyi anlaşabilmesi onun kontrolünü ciddi oranda kolaylaştırır. Bu avcılar hızlı olmalarının yanı sıra dayanıklılıkları ile dikkat çekerler. Bakışları masumdur, bu ifadesi onu benzersiz kılar. Çok hareketlidir ve enerji düzeyi çok yüksektir. Gün içerisinde yeterince egzersiz yapmadıkları zaman depresif bir moda girebilirler. Çok geniş bahçeli evlerde yaşayabilirler yine de açık arazilere ulaşma şansları olmalıdır. Apartman hayatı için uygun değillerdir. Ailelerine karşı inanılmaz derecede bağlıdırlar ve onlarsız zaman geçirmeyi hiç sevmezler. Yalnız kalmak da egzersiz yapamamak gibi onların depresyona girmesine neden olabilir. Kilo alma potansiyelleri diğer birçok köpek cinsine göre oldukça fazladır. Bu nedenle beslenmelerinin belli bir rutine bağlı gerçekleşmesi ve egzersizlerinin ihmal edilmemesi gerekir. Bu türün önemli özelliklerinden biri havlamaya çok meyilli olmasıdır. Türün genellikle kırsal kesimlerdeki ailelere eşlik etmesinin en önemli nedenlerinden biri de budur.
Uzun bacakları, ince kemikleri ve sarkık kulakları ile çok sevimli bir görüntüye sahip olan Amerikan tilki tazısı cinsi köpeklerin ağırlıkları 25 ila 32 kilogram arasında değişiklik gösterebilir. Boy uzunlukları da 53 – 64 santimetreye çıkabilir. Anatomik yapıları narin olsa da bu cinse mensup olanların kilo alabildikleri unutulmamalıdır. Doğru beslenme ve düzenli egzersiz sağlıkları için elzemdir.
Menşe ülkesi Amerika Birleşik Devletleri’dir. 1650 yılında Amerika’ya getirilen İngiliz av köpekleri atalarından bir tanesidir. George Washington’a Lafayette adlı bir avcının hediyesi olarak gönderilen Fransız av ile İngiliz av türlerinin melezlenmesi sonucu ortaya çıkmışlardır. Atalarının en iyi özelliklerini taşıması; daha keskin bir koku alma duyusuna sahip olmaları, daha hızlı koşmaları ve daha dayanıklı olmaları amaçlanmıştır. Bu yetenekli köpekler avlanma, iz sürme, çeviklik ve bekçilik gibi görevlerde üstün başarı göstermektedir.
Amerikan tilki tazısı cinsi dişiler her bir doğumda 5 – 7 arasında yavru doğurabilirler. İlk çiftleşmeleri için mutlaka yetişkinlik dönemine girmeleri beklenmelidir. Çok sık doğum yapmamaları gerekir. Dişinin ilk doğumunun olup olmaması, yaşı, genel sağlık durumu ve erkeğin sağlık durumu yavru sayısını etkileyebilir.
Orta derecede tüy dökme sorunu yaşadıkları bilinir. Kısa tüylüdürler ve tüylerinin sert bir dokusu bulunur. Tüy bakımları kolay ve zahmetsizdir. Genellikle haftada 2 – 3 kez fırçalanmaları önerilir. Mevsim dönümlerinde tüy dökme miktarları arttığı için fırçalama sıklığı çoğaltılabilir. Tüy bakımına ek olarak tırnaklarının düzenli olarak kesilmesi, kulaklarının içindeki kirlerin temizlenmesi gereklidir.
Gün boyu enerjik, yerinde durmayan ve uykuyu çok sevmeyen bir özellik gösterir. Yeterince egzersiz yaptıkları günlerde uyku süreleri 10 – 12 saat aralığında olur. Aktif bir yaşam sürmeye bayılan bu köpekler genellikle ev içerisinden ziyade bahçede kalmayı tercih ederler. Uyku sürelerinde beklenmedik bir değişim olduğu takdirde önce yeterince egzersiz yaptırılıp yaptırılmadığı düşünülmeli sonrasında veterinerlerden destek istenmelidir.
Kolay eğitilebilirler, oldukça sevimlidirler ve sahiplerini memnun etmek onlar için önemlidir. Yine de doğaları gereği sahip olabilecekleri karakteristik özelliklerin olduğu unutulmamalıdır. Bu cins zaman zaman inatçılık gösterebilir ve bağımsızlığına fazla düşkün olabilir. Tam anlamıyla eğitim verilmediği takdirde kesinlikle tasmasız gezdirilmemeleri gerekir. Herhangi bir hareket ya da hassas burunlarına ulaşan bir koku onların kaçmalarına neden olabilir. Eğitilirlerken sert ve aşırı baskın davranışlardan kaçınılmalıdır. Sabırlı ve kararlı olunması gerekir. Hareket etmeye bayıldıkları için eğitimleri sırasında bu zaafları kullanılabilir.
Orta ırka mensup olan Amerikan tilki tazısının narin ve ince bedeni ile tezat oluşturan bir kilo alma potansiyeli bulunur. Egzersizleri azaldığında ya da ihtiyaçlarından fazla beslendiklerinde hızla kilo alabilirler. Bu nedenle beslenmeleri belirli bir program dahilinde gerçekleştirilmelidir. Orta ırk köpeklere özel kaliteli mamalar ile onun beslenme ihtiyacı karşılanabilir.
Hayatınıza bir Boxer girdikten sonra tüm yaşamınız değişecektir. Aktiftirler, sevimlidirler, cana yakın davranışları ile karşı koymanın mümkün olmadığı bu enerjik dostlar size gerçek sevgiyi öğretirler. Duygusaldırlar, sizi anlarlar. Empati yetenekleri oldukça gelişmiş olmakla birlikte aynı oranda da kırılgandırlar. Oyun oynamaktan aşırı mutlu olur namı diğer Boksörler, yabancılara karşı temkini elden bırakmazlar. Koruma içgüdüleri fazlaca gelişmiştir, bekçilik yetenekleri de takdir edilesidir. Boxer cinsi köpekler yoldaş arayanlara ve aktif bir yaşam sürenlere ideal arkadaşlar olacaktır. Her gün mutlaka egzersiz yapmaları gerekecektir, birlikte uzun yürüyüşler veya koşular yaparak onun sağlığı en eğlenceli şekilde iyileştirilebilir. Sosyalleştirilmediklerinde diğer hayvanlara karşı agresif tavırlar gösterseler de size karşı hep büyük bir aşkla bağlı kalacaklardır. Çok sıcak ya da çok soğuk havalar onlar için uygun değildir. Kaslı bedenlerini kaplayan kısa tüyleri onları soğuğa karşı çok fazla koruyamaz. Birçok ırka göre yaşam döngüleri de kısadır, genellikle 10 yaşı aştıklarına şahit olunmaz.
Bu cinslerin hem dişileri hem de erkekleri oldukça enerjik olduğundan genellikle kilo problemlerinin bulunmadığı söylenebilir. Ancak boğazlarına da fazlasıyla düşkün olduklarını inkar etmek yersiz olacaktır. Yetişkin erkekler rahatlıkla 35 kg’ye ulaşabilirler, dişiler ise 30 kg civarında bir ağırlığa erişebilirler. Omuz yüksekliği erkeklerde 64, dişilerde ise 60 cm’ye kadar çıkabilir.
Bu ırkın menşei ülkesi Almanya’dır. 19. yüzyılın sonlarında Bulldog, Bull Terrier ve Bordeaux Mastiff cinslerinden türetilmiştir. Her ne kadar geçmişinin 19. yüzyıla dayandığı söylense de 16. ve 17. Yüzyıllardan kalma eski halılarda tasvirlerine rastlamak mümkündür. Modern Boxerlar iş köpekleri sınıflandırmasında yer alırlar ama günümüzde genellikle ailelerle birlikte yaşamaktadırlar. Orta büyüklükte olan bu cins günümüzde geçmişe oranla daha zarif bir vücuda sahiptir. Çok güçlü, akıllı ve korkusuz olmaları ise atalarının mirasının iyi korunduğunun göstergeleridir.
Dişi Boxerlar tek bir doğum yaparak dünyaya birbirinden sevimli 5 ila 8 yavru getirebilirler. Kaç adet yavrunun dünyaya geleceği dişinin iriliğine, gebelik sürecine girdiği yaşa ve genel sağlık durumuna göre değişebilir. Dişinin doğumu gün boyu sürebilir ve her yeni doğan yavrusu ile ilk karşılaşması görülmeye değerdir. Annelik iç güdüsü bu zarif oyuncu cinste oldukça yüksektir.
Atletik bedenleri üzerinde kısa ve sık tüyleri bulunur. Haftada birkaç kez taranmaları halinde tüy dökme sorunları azaltılabilir. Kısa tüylü olmaları tüy dökme sorunu yaşamayacakları anlamına gelmez. Bazıları ciddi şekilde tüy dökebilir. Neticede alerjik bir bünyeleri vardır ve ne yedikleri sağlıkları için oldukça önemlidir. Tüylerinin bakımı oldukça kolaydır ve bakım esnasında genellikle sessiz bir şekilde beklerler.
Yavruların ve yetişkinlerin gün içerisinde uyudukları süreler Boxer’larda da aynı değildir. Yavruluk döneminde günde 18 saati bulan uyku halleri yetişkinlik döneminde kısalır. Bu cins genel olarak günün 12 -14 saatini uyuyarak geçirir. Her zaman ihtiyaçları oldukları için de uyumazlar, canlarının sıkıntısı onların uyku haline geçme nedenlerinden biridir.
Sevgi dolu ve sadık Boxer’ların eğitim süreçleri kolay sayılmaz. Erken dönemde sosyalleştirilmeleri ve eğitime başlatılmaları gerekir. Böylece yüksek enerjilerini ve coşkularını olumlu bir şekilde kanalize etmek mümkün olur. Oldukça zeki olsalar da çabuk sıkıldıkları için uzun süren eğitimler onlara göre değildir. Genellikle kendi kafalarına göre hareket etmeyi tercih etmeleri ve mükemmel birer problem çözücü olmaları nedeniyle başlangıçta eğitime hemen yanıt vermeyebilirler. Ancak kararlı, sabırlı ve deneyimli bir kişi tarafından eğitildiklerinde muhteşem sonuçların alınması da mümkündür.
Boxer cinsi köpeklerin genetik olarak yatkın oldukları birçok rahatsızlık olduğu kabul edilir. Elbette bu rahatsızlıkların tamamı onlarda görülecek diye bir şey söylenemez yine de rutin veteriner kontrollerinin aksatılmaması ve kaliteli mama tercihlerinde bulunulması gerekecektir. Çok enerjik oldukları ve gelişim döngülerine özel mineral ve vitaminleri almaları gerektiğinden Boxer’lar için orta ırk köpek mamaları doğru tercih olacaktır. Damak zevkleri oldukça gelişmiştir ve sevdikleri yiyecekleri yediklerinde doyduklarını anlamayabilirler. Beslenmelerine dikkatli yaklaşmakta fayda vardır.
Bekçilik, koruma ve çobanlık gibi birçok görevi başarıyla tamamlayabilecek niteliklere sahip olan Büyük İsveç Dağ Köpeği, iri cüsseli ve cüssesiyle ters orantılı şekilde sevecendir. Ailesine karşı çok sadık olur ve tüm hayatını onları mutlu etmeye adayabilir. Yavruluk döneminden itibaren sosyalleştirildiklerinde ve eğitildiklerinde çocuklara, hayvanlara ve hatta yabancılara karşı da olumlu yaklaştığı bilinmektedir. Korku nedir bilmeyen, korumacı, özgüvenli ve kararlı bir profile sahip olan ırk, orta derecede eğitilebilir. Diğer köpeklere nazaran daha hassas olurlar, sahipleri tarafından cezalandırıldıklarında ya da onlardan uzak kaldıklarında depresyona girme olasılıkları yüksektir. Zaman zaman farklı yerleri, insanları, hayvanları ve ortamları tanımaları gerekir. Mutlu ve sağlıklı olabilmeleri için geniş bahçelere ya da arazilere ihtiyaç duydukları için apartman hayatı onlara göre değildir. Yetenekleri arasında gözlemcilikleri ayrı bir seviyededir, çok uzun süre sessiz bir şekilde gözlem yapabilir ve en ufak bir değişimde çevikliklerini sergileyebilirler.
Bu devasa ırkın erkeklerinin ağırlığı 70, dişilerininki ise 60 kilograma kadar artabilir. Dişilerin boyları 60 – 68, erkeklerinki ise 65 – 72 santimetre aralığında olur. Kilo almaya fazlaca müsait olduklarının unutulmaması gerekir.
Orijin ülkesi İsviçre’dir. İsviçre Alpleri’nde geliştirilen bir ırk olma özelliği taşır. Atalarının geçmişinin 2000 yıl öncesine dayandığı söylenmektedir. St. Bernard cinsinin atalarından biri olduğu düşünülmektedir. 1900’lü yılların sonunda soyları tükenme riski ile karşı karşıya kalmıştır. AKC tarafından 1995 yılında tanınmıştır.
Dişiler tek seferde 5 – 10 arasında yavru doğurabilirler. Vücut yapıları gereği sezaryen ihtiyacı oluşma olasılığı oldukça azdır. 60 – 64 gün aralığında tamamlanan gebelik sürecinde özel beslenmeleri gerekir.
Tüylerinin bakımı çok kolaydır. Genellikle haftada bir kere taranmaları yetecektir. Mevsim dönümlerinde tüy dökme oranları bir miktar artar. Bu cins belli aralıklarla banyo yapmalıdır. Kulakları ve gözleri temizlenmeli, tırnakları doğal yollarla törpülenmiyorsa kısaltılmalıdır.
Enerjik olsalar ve uyumayı çok tercih etmeseler de büyük boyutları nedeniyle günde 12 – 16 saat uykuya ihtiyaçları olabilir. Bekçilik görevlerindeyken uyur gibi görünürler, ancak her zaman tetikte oldukları bilinmelidir.
Yiyecek ödülü verildiği zaman öğrenemeyecekleri komut yoktur denebilir. Pozitif bir yaklaşım sergilendiğinde eğitimlerinde ilerlenebilir. Ancak doğaları gereği bir miktar bencil ve inatçı olabilirler. Sahiplerinin kararlılığı çok önemlidir. Sert tavırlardan kaçınılması gerekir. Eğitime kendilerini kapatabilirler ve itaatsizlik sorunları başlayabilir.
Oburdurlar ve kilo almaya son derece yatkın olurlar. Genetik olarak kalça displazisine, eklem sorunlarına ve omuz problemlerine uygun oldukları için kilo kontrollerinin sağlanması önemlidir.
Konuya henüz yorum yapılmadı.